Dostlar;
Mezuniyetinin 26. Yılında evli çocuklu biri neden Mezunlar Derneği Başkanı olur, anlatmaya
çalışacağım. Sivil toplumda örgütlenecek bu kadar yer varken okulun derneği neden çaba sarf
etmeye değer olsun ki.
Benden önceki başkanların mesajlarını okuğumda kurumun köklü geleneklerinden başlayıp, anıların
buluşma noktası, tüm mezunları kapsamak hedeflerinden bahsetmişler. Okulu hayatlarının en güzel
yıllarının geçtiği yer olarak tanımlamışlar.
Benim okul yıllarım hayatımın asla en iyi yılları değildi. FMV Ayazağa kampüsünde geçirdiğim günlerin
çoğunda okula girerken mide ağrıları çekiyordum. Sınıf bana hapishane gibi geliyordu. Sayısız
başarısızlıkların çoğu hiç umrumda olmadı. Kısaca geriye dönüp baktığımda ne güzel anılar
görüyordum, ne de köklü okulun verdiği eğitimin bana faydasını .
Sonra Üniversite başladı, gördümki bizler ortaokul tarih dersinde bile üniversitedekinden daha
katılımcı ders alıyormuşuz. Üniversite de hayatımda ilk kopya ile dersi geçince sınavı yapanların
hiçbirinin derdinin bana birşeyler öğretmekle hiç ilgilenmediklerini anladım.
Yine de bunlar ne mezun derneğine girmek için ne de başkan olmak için gerekli motivasyonu
sağlayamazdı elbet.
Derneğe girmemi sağlayan bir 14 Aralıkta tüm mezunların önünde bir derneğin var olduğuna
etrafındakileri ikna etmeye çalışan Cemal Kızıltan’dı. Onun enerjisi etkilemişti. Sonrasında ise kendimi
olayların içinde buldum. Hiçte tahmin ettiğiniz gibi değildi. Onlarca yıldır yönetimler sorunları
çözmemişler hatta daha kötü hale getirmişlerdi. Mezunlarda derneğe karşı bir bağ yoktu. 4 yönetim
boyunca çeşitli görevlerde bulundum. 8. Yılın ardından ise artık bu sayfayı kapatmanın kararı
vermiştim. Ta ki dernekten Emine Onur başkanlığı üstlenmemi söyleyene kadar. Yeni dönemde
sorunların çözümü için çok zor adımların atılması gerekeceğini de biliyordum. Çok mesai
harcayacağımı, kıymetini bilinmeyeceğini, haksızca eleştirileceğimi de biliyordum. Kurumsallıktan
anlamadığımı da çok iyi biliyordum ama bugün bu yazıyı yazarken benden önce yazılmış ‘Başkan’ın
mesajlarını’ hiç okunmuşmuydu.Üstelik eğer metnin bu bölümüne kadar gelmeni sağlayabilmişsem. 2
şeyi çoktan başardım demektir. FID’ın başkanı olmak için gerçek bir nedenin var olup, olmadığına dair
merak ve derneğin ne yaptığına dair odak. Bugün burdayım çünkü Feyziye ne bir okul, vakıf veya
dernek değildir fikirdir. Karşındakini daha iyi bir insan olmaya, o bile fark etmeden ikna etmiş olmak.
Bu fikir benden önce benden sonrada burada olacak. Evladıma yaşanacak bir ülke bırakmak için ne
kadar sorumlu hissediyorsam, Feyziye fikrinede o kadar bağlı hissediyorum. Çünkü beni ben bile fark
etmeden iyi insan yaptı.
Bununla gurur duymuyorum, ama kıymetimi biliyorum. Tüm öğretmenlerime şükranla.

Tüm Yönetim Kurulu adına

En Derin Sevgi & Saygılarımla,

Ayazağa 1997

Melik Tonguç OKUMUŞ